Cihan Dura |
AKP iktidarının tek bir ekonomi politikası var desem, yeri… 12 yıldır
satıyor, satmadık üretim kaynağı bırakmadı: Tesisler, fabrikalar, topraklar…
Yetti mi, hayır! Şimdi de Türk vatandaşlığı satışta! Kim bilir, daha sırada
neler var.
1) Bana “AKP’nin ekonomik programı kısaca nedir” diye
sorsalar, hiç tereddüt etmeden şu yanıtı veririm: Satmak, ne varsa satmak,
istisnasız her şeyi satıp savurmak!... Örnek mi? o kadar çok ki:
Yoksul halkımızın malı olan dev kurumlar, sanayi tesisleri,
bankalar, limanlar, köprüler, kamu binaları ve arsaları… TÜRK TELEKOM,
TÜPRAŞ, ERDEMİR, TEKEL, SEKA ve PETKİM gibi büyük sanayi tesisleri,
200’e yakın kamu tesisi, 2.600’den fazla arsa, bina ve lojman… Ve elden
çıkarılanların çoğu AKP iktidarına yakın yerli sermaye ile yabancı
şirketler tarafından kapışıldı. 11 yılda satılanlar bu saydıklarım…, kasalarına
giren ise sadece 43 milyar dolar!...
2) Evet, AKP Hükümeti Türkiye’de Cumhuriyet’in
ilanından bu yana taş taş üstüne konmuş ne varsa hepsini satıyor. Buna
topraklarımız da dahil… AKP İstiklal Savaşımızda al kanlarla sulanan
topraklarımızı da parsel parsel önüne gelene satıyor: Avrupalılara, Araplara,
Ruslara,… satıyor. Şeyhlerle, sultanlarla anlaştılar, tarım arazilerimizi de
onlar alacak. 2003-2011 arasında 8 yıllık AKP iktidarı boyunca yabancılara 82
milyon metrekare toprak satıldı. Gayrimenkul sahibi yabancı uyrukluların sayısı
100 bini geçti. Mütekabiliyeti kaldıran yasanın çıkışından sonraki 9 ay içinde
2 510’u arsa, 8 170’i konut olmak üzere toplam 10 680 taşınmaz satıldı. Alım
yapan yabancı sayısı 11 bin…
Yabancı şirketler 29 ya da 49 yıllığına, Türkiye’nin
yüzölçümünün yüzde 17’si kadar 150 bin kilometrekarelik maden alanını işletme
hakkına sahip oldu.
Ülkemiz, kendi topraklarını satışa çıkarmakta, AKP
hükümeti sayesinde neredeyse dünya lideri… Ernst ve Young Avrupa Gayrimenkul
Yatırımları Beklenti Göstergeleri Araştırması sonuçlarına göre Türkiye
gayrimenkul piyasası, Avrupa’da en cazip ikinci pazar konumunda!...
3) Bitti mi, ne gezer… Türk vatandaşlığının da satışta
olduğunu değerli gazetecimiz Saygı Öztürk’ün bir yazısından [“Türk Vatandaşlığı
Satılıyor, Haberiniz Olsun”, Sözcü, 20.9.2014] öğreniyoruz,
oradan özetliyorum: Yasalarımıza göre Türk vatandaşlığı doğumla, evlilik dışı
çocuğun babası tarafından kabul edilmesiyle, yabancı birinin Türk vatandaşıyla
üç yıl evli kalmasıyla, yabancı biriyle evlenenin çocuklarının da 18 yaşını
doldurduktan sonra iki vatandaşlıktan birini seçmesiyle kazanılır. Yine yasaya
göre Türk vatandaşlığını kazanılabilmesi için kişinin en az 5 yıl Türkiye’de
ikamet etmesi zorunlu.
Bunlar tamam, ama bir de şebekeler tarafından Türk
vatandaşlığının satışı var.
Genelde hac döneminde Suudi Arabistan’a giden
Afganlılar, Türk vatandaşlığı garantisi alınca ülkelerine dönmüyor. İşte Türk
vatandaşlığının satışı da böyle başlıyor: En çok, Afganistan uyruklu
S.Arabistan’da yaşayan Afganlılar Türk vatandaşlığına talip. Çoğu tek kelime
Türkçe bilmiyor. Türkiye’den vatandaşlık çıktığında Konsolosluğun “sana
vatandaşlık vermeyeceğim” deme gibi bir şansı da olmuyor.
Durumu iyi olanlar bunun için 80-100 bin doları gözden
çıkarıyor. Yani bu parayı veren daha kolay Türk vatandaşlığı kazanıyor. Sadece
bu yılın ilk 6 ayında 2 bin 250 aileye vatandaşlık satışı yapıldı. Kısa dönemde
vatandaşlık verilenlerin sayısı 22 bin 500’ü buluyor. Yani, orta büyüklükte bir
ilçe demektir.
Hepsini demeyelim ama vatandaşlık satışında ilgili
ülke adını taşıyan dernekler alabildiğine etkili… Üçüncü satış şeklinde ise
kendini Türkiye’de bir fabrikanın S.Arabistan satış temsilcisi olarak
gösterenler var. Resmi çalışma belgesinin üzerinden 1-2 yıl geçtiğinde vatandaşlık
müracaatını yapıyorlar.
Öyle bir sistem kurulmuş ki, başvurusunu yapan bir
hafta sonra Türk vatandaşı olmuş. Tabii ki bunların arkasında kimi önemli
isimlerin olduğunu da göz ardı etmeyelim. Bazen, bulundukları yörelerde,
Türkiye’nin seçimlerdeki kaderi Türkçe konuşamayan, parayla vatandaşlık alanlar
tarafından belirleniyor.
Anlaşılıyor ki, ülkede satacak bir şey kalmadı, şimdi
de vatandaşlık satılıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.