İsmail Hakkı Tonguç (1893 - 23 Haziran 1960 ) eğitim tarihimizde yoksul halk çocukları için “Eğitim Hakkı” kavramını özgün Köy Enstitüleri eğitim sistemiyle dağarcığımıza katan bir eğitim devrimcisidir. Mustafa Necati döneminde Cumhuriyet Eğitim Devrimi arayışlarına katılır. Tonguç; Ders Araç Gereçleri ve Okul Müzesi Müdürlüğü, Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü kuruculuğu, İlköğretim Genel Müdürlüğü ve sırasıyla Köy Eğitmen Kursu, Köy Öğretmen Okulu ve Köy Enstitüleri tasarımının kuramı ve uygulamalardaki büyük emeği ile eğitim tarihimizde onurlu yerini alır. İsmail Hakkı Tonguç; düşün dünyamızdaki arayışlarda eşitlikçi, pozitif ayrımcı, demokratik, laik-bilimsel, üretici eğitim kavramlarının anımsattığı ilk isimdir. Bugün çağdaş öğrenme kuramlarının tüm izleri aydınlık Köy Enstitüleri deneyiminde görülebilmektedir. Orta öğretimde ilk yatılı karma eğitimin, bireyi dönüştüren, özgürleştiren ve zenginleştiren sanat eğitiminin, çevre ve doğa duyarlıklı okul kavramının, eğitimin toplumu içten canlandıracak bir değişim, dönüşüm projesi olarak algılamanın merkezinde temel bir referanstır
İsmail Hakkı Tonguç Yaşam Öyküsü
İsmail Hakkı Tonguç, bugünkü Bulgaristan'ın Silistre iline bağlı Totrakan
ilçesinin bugünkü adı Sokol olan Tatar Atmaca köyünde 1893 yılında dünyaya
gelmiştir. Baba adı Hacı Veli Oğlu İdris, anne adı ise Vesile'dir. Kendinden
küçük bir kız altı erkek kardeşi vardır. Kendi köyünde dört yıllık ilkokulu ve
üç yıllık rüştiyeyi bitirmiştir. Oradaki öğrenimi sırasında aynı zamanda köyün
değişik işlerinde çalışmış ve tarımla uğraşmıştır.
1914 yılında
öğrenimine devam etmek üzere tek başına İstanbul'a gitmiş, sıkıntı çekmiş,
ardından Maarif Nazırı (Eğiti m Bakanı) Şükrü Bey tarafından parasız yatılı
öğrenci olarak Kastamonu Muallim Mektebi'ne gönderilmiştir. 1916'da naklen
İstanbul Muallim Mektebi'ne gelerek öğrenciliğine orada devam etmiştir. Muallim
Mektebi'nde öğrenciliği, Birinci Dünya Savaşı'nın güç yaşam koşullarını
dayattığı yıllara rastlamaktadır. Okulu bitirdikten sonra 1918'de Almanya'ya
daha üst öğrenim için gönderilmiştir. 1918-1919 yıllarında Almanya'nın
Karlsruhe kentindeki Ettlingen Öğretmen Okulu'nda sekiz aylık bir programa
devam etmiştir. 1919'da Anadolu'ya dönerek, Eskişehir Muallim Mektebi'nde Resim
ve Elişi ile Beden Eğitimi öğretmeni olarak göreve başlamıştır. 1921'de Yunan
işgalinden hemen önce Ankara'ya atanmış, 1922'de yeniden öğrenim görmek üzere
Almanya'ya gönderilmiştir.
1922 sonundan başlayarak 1924 Nisan'ına
kadar Konya Muallim Mektebi'nde, aynı yılın güzüne değin ise Ankara Muallim
Mektebi'nde öğretmenlik ve yöneticilik yapmıştır. Daha sonra kısa bir süre
Adana Muallim Mektebi'nde öğretmenlik yaptıktan sonra, 1925'te beş aylığına
mesleki eğitim kurumlarında incelemeler yapmak üzere yeniden Almanya'ya
gitmiştir. 1925'te Ankara Muallim Mektebi'nde öğretmenlik yapmış, 11 Mart
1926'da Maarif Vekaleti Levazım ve Alatı Dersiye Müzesi Müdürlüğü'ne atanarak
artık merkezdeki yöneticilerden biri olmuştur. 10 Temmuz 1926 ile 26 Ağustos
1926 tarihleri arasında, ilköğretim müfettişleri ve ilkokul öğretmenleri için
Ankara'da açılan "İş İlkesine Dayalı Öğretim Kursu"nda, yabancı
öğretim üyeleri ile birlikte çalışarak, daha sonra Köy Enstitülerinin temel
ilkesi, sloganı durumuna gelecek "iş için iş içinde işle eğitim"
anlayışını geliştirmiştir.
26 Ocak 1927'de ilkokul öğretmeni Nafia
Kamil ile evlenmiştir. Aynı yıl, Sivas'ta ve Ankara'da ilköğretim müfettişleri
için açılan kurslarda öğretmenlik yapmış ve Ankara'da uluslararası ders
araç-gereçleri sergisini açmıştır.
1928'de
ilk çocuğu olan Engin Tonguç, 1936'da ikinci çocuğu Yalım Tonguç dünyaya
gelmiştir.
1929-1933 yıllarında, diğer görevlerinin
yanı sıra, Gazi Eğitim Enstitüsü'nde de etkin görevlerde bulunmuş, orada hem
öğretmenlik yapmış, hem de Resim-İş Bölümü'nü kurmuştur. 1934'te Soyadı
Kanunu'yla Tonguç soyadını almıştır. 1934-1935 yıllarında Gazi Eğitim
Enstitüsü'nde vekil olarak müdürlük yapmıştır.
3 Ağustos 1935'te Köy Enstitülerini
kurmasına yarayacak İlköğretim Genel Müdürlüğü görevine vekaleten getirildi.
Dönemin Kültür Bakanı Saffet Arıkan'a, Köy
Enstitülerinin temelini oluşturacak bir rapor sundu.
1936'da Kayseri, Çorum ve Yozgat
illerini kapsayan bir geziyle, buralarda eğitmen kurslarının açılabilirliğini
araştırdı. Temmuz 1936'da da Köy Enstitüleri'nin modeli sayılan ilk Eğitmen
Kursu'nu Eskişehir iline bağlı Mahmudiye'de açtı.
Atatürk'ün desteği ile o dönem Türkiye'deki okuryazar oranı %10'dan az
olduğundan, okuryazar sayısını artırmak için eğitmen kurslarında altı aylık bir
eğitimle, askerliğini okuma yazma bilen çavuş olarak yapmış gençler eğitmen
olarak yetiştirildi ve köylerine eğitmen olarak gönderildi.
1937'de Köy Eğitmenleri Yasası çıktıktan
sonra, İzmir'de Kızılçullu'da (bugünkü Şirinyer), Eskişehir Çifteler'de ilk köy
öğretmen okulları açıldı. 1938'de ilköğretim kurumlarını incelemek üzere
Bulgaristan'da, Macaristan'da ve Almanya'da bulundu. 28 Aralık 1938'de Hasan
Âli Yücel Milli Eğitim Bakanı olduktan sonra, vekâleten yürüttüğü İlköğretim
Genel Müdürlüğü görevine asaleten atandı.
17 Nisan 1940'ta Köy
Enstitüleri Kanunu çıktıktan sonra açılmaya başlayan enstitülerle çok yakından
ilgilendi. 1946'da görevden alınışına kadar, enstitüler için canla başla
çalıştı. İkinci oğlu Yalım Tonguç, 1944'te öldü. İkinci Cumhurbaşkanı İsmet
İnönü çalışmalarından dolayı kendisini takdir etmiştir. Seçimleri kaybetmemek
için, çok desteklediği Köy Enstitüleri sevdasından vazgeçen İnönü, onu, 25
Eylül 1946'da görevinden alarak, Talim Terbiye Kurulu üyeliğine getirdi.
Ardından Türkiye'nin değişik yerlerinde sürgün olarak öğretmenlik yaptı.
1954'te kendi isteğiyle emekli oldu.
1956'da
Avrupa'yı gezdi ve İsviçre'deki Pestalozzi Çocuklar Köyü'nü inceledi. 1958'de
hastalanan İsmail Hakkı Tonguç, 11 Haziran 1960'ta çoktan kapatılan Hasanoğlan
Köy Enstitüsü'ne yıllar sonra ilk kez gitti. 24 Haziran 1960 tarihinde öldü.
Haber Kaynağı : Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.