19 Mart 2014 Çarşamba

Milli Yazılımlar

Ters Açı 1923



Milli yazılımların öneminin en güzel örneklerinden biri Falkland savaşıdır. Savaşın başında Arjantin ordusu, İngiltere’nin beş gemisini devre dışı bıraktı. Bunun nedeni Arjantin’in, Fransızlardan satın aldığı Exocet füzelerini kullanmasıydı. Kısa bir süre içinde iki hükümetin yetkililerin de onay vermesiyle ülkelerin istihbarat servisleri birbirleriyle kendi kanalları üzerinden iletişime geçti. İngiliz dış istihbarat servisi MI6, birçok alanda paslaştığı muhatabı Fransız DGSE’den para karşılığında bu füzelerin kaynak kodunu satın aldı. 

Böylece füzenin güdüm yazılımını çözdüler. Bundan sonrası füzelerin hedefe gitmesini engellemekti. Bu da füzenin hedefe giden radar frekansının bozulmasıyla halledildi.  Arjantin gibi ülkelerin parası böyle sorunlarda işe yaramıyordu. Emperyalist devletlerin suç ortaklıkları daha önemliydi. 

Başka bir örnekte Körfez savaşında Irak Ordusunun, İsrail’e karşı kullandığı SCUD-B füzelerinin başarısızlığıydı. Irak füze programını geliştirmek için, teknoloji transferi sözü veren Avrupalı firmalarla çalıştı. Bu firmaların mühendisleri ABD ve İsrail baskıları karşısında programı eksik yerine getirdiler. Burada bir ülkenin beyin gücünün ve alt yapısının ne kadar önemli olduğunu görüyoruz.

  Ülkemiz ABD, İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya, Çin ve İsrail gibi ülkelerden savunma sanayi ürünleri satın aldı.  Alınan ürünlerin bazıları, bağımlılık kaynak kodlarının üretici ülkenin elinde olmasından dolayı çalıştırılamadı. Bu da ülkemize, milli yazılımların ne kadar önemli olduğunu çabuk bir şekilde öğretti.

ABD’den alınan savaş uçaklarının yazılımında dost, düşman tanımlaması ABD yetkililerinin değerlendirmeleri doğrultusunda hazırlanmıştı.  Aselsan’ın kurulması sayesinde, seneler geçtikçe dengeler bizim lehimize değişmeye başladı. Bilgi birikimi ve yetişmiş mühendislerimizin çoğalması ülkemizde, ulusal savunma sanayinin alt yapısının şekillenmesine neden oldu.

     Ülkemizde F–16 üretilmesine TAI merkezinde başlanmıştı. Uçakların kaynak kodlarının belirlendiği yazılım merkezini mühendislerimiz sokulmuyordu. Yani uçakların kime karşı savaşacağı ABD tarafından belirleniyordu.  Dışarıdan alınan uçak, savaş gemisi ve füzeler, insansız hava araçları saniyeler içinde dışarıdan uydu aracılığıyla yollanacak sinyallerle devre dışı bırakılabiliyordu.


— KAHRAMAN TEKNOLOJİ MÜHENDİSLERİMİZİN HAZİN SONU-

 Aselsan kendi bünyesinde kurduğu bir birimde çalışan dahi mühendislerimiz, kısa bir süre içinde kendi insanlarımıza güvendiğimizde ve imkânlar verdiğimizde neler yapabileceklerini ispatladılar. Uçak görev bilgisayarının milli yazılımını geliştirdiler.  Ayrıca uçakların ABD bağımlı elektronik sistemini devre dışı bıraktılar. 

 Oluşturulan mühendis ekibi insanüstü bir çabayla harikalar yaratmıştı. Tabi ki bundan rahatsız olan dış güçler, bu ekibin bazı üyelerinin intihar etmelerinin kendilerine çözüm olacağını düşündüler (!!!!!). Ülkemizin savunma sanayinin bu daldaki çalışmalarının durdurulacağını hesapladılar. Fakat yaptıkları hesap tutmadı. Şimdi arkadaşlarının yerine geçen yüzlerce bilim adamı seviyesinde ki mühendisimiz, onlardan devir aldıkları çalışmaları daha yukarılara taşıyorlar. 

 İşin acı tarafı, onlar görevlerini yapıp bizim savunma sanayimize sahip çıktılar. Biz ise ulus olarak üç ulusal teknoloji kahramanımız mühendisimize sahip çıkamadık. Bu yolda hayatlarını genç yaşlarda kaybeden, savunma sanayinin teknoloji bağımsızlığını kazanan öncü kahraman mühendislerimiz Hüseyin BAŞBİLEN, Halim Ünsem ÜNAL, Evrim YANÇEKEN’ i  ve diğer hayatlarını bu yolda kaybeden bütün insanlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz.

             —BU GÜNKÜ DURUM-

TSK kendine ait vakıflarla, savunma sanayinin gelişmesinde başrolü oynadı.(Havelsan, Roketsan, Pilsan ). Buna özel firmalar da katılınca savunma sanayimizin ihtiyaçlarını kendi imkânlarımızdan karşılama oranı 2012 yılı sonu % 55 oranına gelmektedir. Dış güçlerin körüklediği Türkiye, Yunanistan silah yarışının sonuçları bu gün ortadır. Yunanistan ekonomisinin savunma sanayi ve çeşitli dallarda üretimi düşünmemesi, bu günkü krizin ana etkenidir.

 Aselsan’ın ilginç başarılarından biri de hayalet izole maddesini ülkemizde üretmesidir. Uçaklarımız ve MİL-GEM’de başarılı sonuçlar alınmıştır. İlk olarak eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına ve ekibinin, bu çalışmalarda katkısı büyüktür. Hayalet uçaklarımız başarı ile görevlerine devam etmektedir. İnsansız hava aracı, milli tank projesi gibi, değişik projeler üretim aşamasına gelmektedir.

 İnternet ve diğer kaynaklardan alınan haberlere göre 1000 km. orta menzilli füze çalışmaları deneme aşamasındadır. Komşumuz İran’ın füzelerine göre hedefe isabet oranları daha yüksektir.  Çalışmalara ülkemize füze teknolojisinde büyük katkıları olan Çin Halk Cumhuriyeti ile devam edilmektedir.  Çin’in ülkemize teknoloji kısıtlaması getirmemesinden dolayı Göktürk 2 uydusu bu ülkeden uzaya atılıp, yörüngesine sokulmuştur.  Göktürk 1 uydusunda çıkarılan güçlükler, yetkili kurumların ders almasını sağlamıştır.

     Uydumuza Aselsan’ın son üzerinde çalıştığı yeraltını birkaç yüz metre derinliğe kadar gösteren sistemin takıldığı tahminimizi de ekleyelim. 

2014 yılında yazımıza kısaca şu eklemeleri yapabiliriz. Ülkemizdeki Savunma Sanayindeki ilerlemeler dış güçleri tahmin edilenden fazla rahatsız etmiştir. Bu yüzden TSK’nin çeşitli hayati önem taşıyan savunma projelerinde çalışan kilit konumundaki uzman bilim adamı seviyesindeki Subayları değişik ortamlarda hazırlanan hayali suçlamalarla tasfiye edilmiştir.

Aralık 2012’de bu makalemiz Barikat 1919 Sitesinde yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.