7 Mart 2014 Cuma

Küresel Sermaye Fişi Çekiyor -2-


Ters Açı 1923




Koltuk Mücadelesi

Küresel Sermaye senaryoları hazırlarken, daima 5-6 alternatif bulundurur. Bunlardan biri de tahminimize göre, AKP ve Başbakan RTE’den sonra başa CHP’nin getirilmesiyle ilgili.


Bu olasılık gerçekleşmesi adına 2012 yılından itibaren Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’le CHP arasında, başlangıçta aracılar ve toplum mühendisleri vasıtasıyla görüşmeler yapıldı. Küresel Sermaye’nin planı, CHP’yi merkez sağa çekmek. Zaten Genel Başkan Kılıçdaroğlu zamanında partiye sağ kesimden birçok kişi dâhil edildi. 

 Bunların bir kısmı milletvekili yapıldı. Bazıları partide çeşitli görevlere atandı. Hatta Genel Başkanın yakın danışmanları bile bu kesimdendi. Ayrıca partinin F tipi-Cemaatına yakın milletvekilleri de oldu. ABD’ye yapılan gezilerde ise F tipi Cemaatıyla direk dirsek temasları gerçekleşti. Partinin devşirilme operasyonları medya yolu kullanılarak bilinçli şekilde halka duyuruldu. Amaç insanları yeni oluşumlara verecekleri tepkilere rağmen alıştırmaktı. Kısaca AKP’den kurtulmak için, Şeytan ile bile işbirliği yaparız denmek isteniyordu.


Hatta önümüzdeki Belediye seçimleri adına bazı Cemaatlerle gizli görüşmelerde yapıldı. Zaten İstanbul’un bazı ilçelerindeki Belediye Başkan adaylarına bakıldığı zaman,  okuyucularımız ne demek istediklerimizi anlayacaklar. Ankara ve Hatay Belediye Başkan adaylarının geçmişi incelendiğinde, CHP hakkında daha evvel söyledikleri demeçlerde okunduğunda, insanlar bizim ne demek istediğimizi kavrayacaklar. 


İstanbul’da seçimleri kazanmak adına Mustafa Sarıgül’le yapılan görüşmelerde sonunda olumlu sonuç verdi. Küresel Sermayenin tasarladığı senaryo da, 17 Aralık’ta başlatılan kaset furyasıyla AKP iktidarını çökertmek. Anlaşıldığı gibi bu kasetler uzun süreden beri mevcut. Kasetlerin son zamanlarda piyasaya sürülmesinin nedeni ABD-AB’nin AKP iktidarından rahatsızlığı. Küresel Sermayenin büyük yardımıyla başa gelen Başbakan RTE kimseyi dinlemeyip, kendine oynuyor. Bizim gibi halkın büyük çoğunluğu da memnun değil. Bu oyun kurucuları ilk planda o kadar ilgilendirmiyor. 


Geriye ise, Sarıgül’e İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazandırmak kalıyor. Teoride kâğıt üzerinde yapılan hesaplar harika. Şimdi her Büyükşehir Belediye Başkanı kendi kadrosuyla çalışmak istiyor. Özellikle İstanbul’da olan rant hiçbir yerde yok. İşte işler burada çatallaşmaya başlıyor. 


İstanbul, İzmir ve Ankara ilçe Belediye Başkanlıkları belirlenmeye başladığında CHP’de kıyamet koptu. Genel Başkan, Başkan yardımcıları ve beşli komisyon ilk belirledikleri İlçe Belediye Başkan adaylarını, itirazların bunaltması nedeniyle geçiremediler. Özellikle İstanbul Belediye Başkan adayı Sarıgül’ün, İstanbul’da bu liste geçerse adaylıktan çekerim tehdidi etkili oldu.

Şimdi bize inanmayanlar CHP Genel Başkan Yardımcıları Adnan Keskin ve Gökhan Günaydın arasındaki sözlü ağız dalaşının hangi boyutlara yükseldiğini hatırlasın. Ya da Bakırköy, Beşiktaş ve Kadıköy İlçe Belediye Başkanlıklarını belirlemede ki tutarsızlıkları aklına getirsin. Telefonla beşli komisyonun bazı kişilere telefonda sen adaysın deyip, birkaç saat sonra kusura bakmayın telefonları etmeleri çeşitli basın organlarında manşetten yayınlandı.


Sonuçta yürütülen pazarlıklar anlaşma ile sonuçlandı. Eğitim seminerleri, kadın kotası demokrasideki göz boyama oyunlarına döndü.


CHP İBB Başkan adayı Mustafa Sarıgül eski kurt bir siyasetçi olduğundan hesaplarını çeşitli olasılıklar üzerine yapıyor. Büyük ihtimalle seçimi kazanamayacağını hesaplıyor. Bunun için ilk etapta İlçe Belediye Meclislerine kendine yakın üyeleri atıp, listeleri belirlemeye kalktı. Gelecek Kurultayda Genel Başkanlığa talip olmak adına, delege yapısını oluşturmanın ilk adımlarını deniyor.


En güzel örneği yaşadığımız Beşiktaş İlçesinden vereceğiz. Genel Merkezin verdiği liste Beşiktaş’ta İlçe Başkanı tarafından değiştirildi. İlk beşe baktığımızda listede senelerin Beşiktaşlısı Bülent Tatar dışında Beşiktaşlı yok.


İmambakır Üküş yazdığı makalesinde, CHP Genel Merkezinin hazırladığı listenin görevden alınan Beşiktaş İlçe Başkanı,İBB Başkan Adayı Mustafa Sarıgül ve Beşiktaş’a gökten zembille düşen Beşiktaş Belediye Başkan adayı Murat Hazinedar tarafından Point otelde yapılan görüşmede değiştirildiğini yazıyor.


Hiçbir ilçe Başkanı, kimsenin güzel gözleri için böyle bir rizikoya gitmez. Şimdi biz tam eski Belediye Başkanı İsmail Ünal’dan kurtulduk diye seviniyorduk. Hadi yeni gelen Başkan adayı dışarıdan fakat çok dinamik, çalışkan diye kendimizi avutuyorduk. Fakat ilk dakikada Beşiktaş Seçmenlerine ofsayttan golü attılar. Başka bir deyimle sınıfta kaldılar.
,

Listeye bakıyoruz, birinci sırada emeklilik günlerini Beşiktaş’ta geçirmeye gelen Onur Kumbaracıbaşı. 75 yaşındaki eski Bakan olan Muhteremin böyle bir görevi kabul etmesi eşyanın tabiatına aykırı.


Diğer ilginç isimde eski ANAP’lı Taşdelen Belediye Başkanı Hüseyin Avni Sipahi. Kendisi 17 Aralık’ta gözaltına alınanlardan ve Bakan Erdoğan Bayraktar’ın oğlunun iş ortaklarından. Kendisi çıkan Loto’yla dördüncü sıraya geliyor. İlk beş İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyesi olacaklarından dolayı çok önemli, burada Mustafa Sarıgül hiçbir şeyi şansa bırakmak istemiyor.
Süreci yönetemeyen Genel Başkan ve yardımcıları, oyunu çok iyi bildiklerinden dolayı İstanbul’da İlçe Meclis üyeliği için temayül yoklamalarında seçilen adayları listede olması gereken yerlerine koydurdular. Kadıköy’de doğru bir seçimle Aykut Nuhoğlu’nu aday göstererek dengeyi sağladılar.

Bir yandan Başbakan RTE’nin kasetlerindeki olayları kınayacaksın. Diğer yandan böyle yıpranmış isimleri listeye koyacaksın. 


 Şimdi çok kişi siz oyları bölüyorsunuz diye mırıldanmaya başlayacak. Hayır, biz artık CHP’de menfaate dayalı ahbap-çavuş ve hemşerilik ilişkilerinin bitmesini istiyoruz. Biz bunları Beşiktaş’ta daha evvel yaşadık. Böyle oluşan ilişkiler sonra yarı aşiret sistemine dönüyor. 


Bizim dileğimiz partide hakiki kurumsallaşmanın yolunun açılması. 


Bizim dileğimiz CHP’nin gururu olan İstanbul Milletvekili Sayın Aykut Erdoğdu tipinde yolsuzlukların üstüne giden, haksızlıklara karşı dik duran kişilerin bu partide çoğalması.



Bizim dileğimiz üreten, sorgulayan, kendini geliştiren ve partiyi daha yukarı taşıyacak kişilerin partide yolunun açılması.


Bizim dileğimiz, bu sayede CHP’nin sözde değil özde halkla bütünleşip, halkın menfaatlerine sahip çıkması. Tekrar Atatürk’ün kurduğu halkın partisi olması.


Kısaca şu birkaç dileğimiz bile gerçekleşirse, o zaman CHP iktidara yürüme yolunda kendi dinamiklerinden beslenir. Şimdi ki gibi AKP’nin yolsuzluklarından kaybedeceği oylara bağımlı kalmaz.

Biz hem yukarıda yazdıklarımızı gerçekleştirme yolunda mücadele edeceğiz.
Hem de sizlerin köşe kapmaca oyununda partiye kaybettirdiğiniz oyların fazlasını geri getirmek için çalışacağız.

Ters Açı 1923



Devam edecek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.