14 Nisan 2014 Pazartesi

Finans Baronlarının Dünya İmparatorluğu -3-




                                                        
3) Federal Rezerv( FED) Yasası

Enternasyonal bankerler 1907-1923 döneminde Georgia/ Jekyll Adasında Federal Rezerv Yasasını kaleme almak için muhtelif zamanlarda toplanıp, çalışırlar ve 1913 yılında ABD’de FED Yasası kabul edilir, yürürlüğe girer. 

FED’in gerçek hikâyesini ve yapısını araştırma çalışmalarını ateşleyen Dr. Azra Pound, ABD’nin 2.Dünya Savaşına girmemesi yönünde halka çağrıda bulunduğundan Franklin D.Roosvelt’in talimatı ile yargılanmadan belirsiz bir süre St.Elizabeth’s Hospital’de gözetim altında tutulan kişidir. Araştırma Kitabı az sayıda baskıyla ancak 1952 yılında “ Mullins On The Federal Reserve “ adı ile yayınlanmıştır. 1955’de Guide Roeder’in Almanca’ya çevirisiyle toplam 10 Bin adet baskısının tamamının 2.Dünya Savaşından sonra Almanya’da Hükümet görevlilerince yakıldığı tek kitaptır.

Karar 1961’de Bavyera Yüksek Mahkemesi Hakimi İsrael Katz tarafından verilmişti. Batı Almanya’da Yüksek ABD Komiserliği buna seyirci kalmıştı. ABD’nin etkinliğinin azaldığı sonraki dönemlerde bu kitap 1980’de  Almanya’da yeniden basıldı.

Binlerce dokümanın incelenmesi sonucunda araştırmacı yazarlar, 1812’de İngiltere’ye karşı verilen bağımsızlık Savaşı başarısının ABD’yi Büyük Britanya’nın ekonomik ve finansal sömürgesi olmaktan kurtaramadığı görüşüne ulaşmışlardır.

Yarım asırlık araştırmanın sonucunda FED’in federal olmadığı, rezervlerinin bulunmadığı ya da bir sistem de olmadığı daha ziyade suç örgütü bir sendika niteliğinde olduğu tespiti ve sonucuna varmışlardır.

Günümüzde FED’in ABD Halkını 3 Trilyon USD borçlandırdığı ve yılda 300 Milyar USD mertebesinde faizi, ortakları olan özel bankalara aktardığı saptanmıştır. FED hisseleri, üyeleri olan ticari bankalara aittir. ABD Devleti ise FED üyesi olan hiçbir ticari bankada hisse sahibi değildir. 

Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının çıkmasında, 1920 ABD tarım krizinde, Ekim 1929 Wall Street çöküşü ile başlayan Büyük Krizde, 1945’den sonra ABD vatandaşlarının varlıklarının Kâğıt sistemine aktarılmasında FED hep başrolü oynamıştır. 1990’larda Dünyanın en borçlu milleti ABD’dir.

Senatör Nelson Aldrich, “ Ulusal Para Komisyonu “ üyelerini 1908’de 2 yıllık bir Avrupa araştırma turuna gönderir. 300.000 USD’lık resmi harcamalara rağmen bu incelemeden bir rapor ya da bir bankacılık planı çıkmaz.

22/11/1910’da New Jersey/ Hoboken Garından Jekyll adasındaki gizli toplantıya katılmak için:
Senatör Nelson Aldrich-Shelthon: Aldrich’in özel sekreteri
A.Pratt Andrew: Hazine Müsteşar Yardımcısı ve Ulusal Para Komisyonu özel asistanı
Henry P.Davison: J.P Morgan Company
Charles D.Norton: New York First National Bank Başkanı (Hakim ortak: Morgan)
Benjamin Strang: J.P Morgan
Paul Warburg
Paul Warburg: Banking House Kuhn,Loeb

Bu büyük adamların kapalı vagonda 1000 millik zorlu yolculuğa niçin katlanıp oradaki mutlak izolasyonda 9 gün boyunca çalıştıkları tam bir açıklığa kavuşturulamadı.( zira hiçbir gazeteci Adanın etrafındaki 50 millik kontrol çemberinden içeriye geçirilmedi)
Jekyll Adası bazı milyonerlerin satın aldığı özel mülktür. Jekyll Island Hunt Club, Dünya Zenginlerinin 1/6 sının üye olduğu bir kulüptür ve üyelik miras yolu ile devam eder.

Aldrich banka işlerine yabancı, Warburg ise bankacılık uzmanı. Yasa Taslağı bu ekip tarafından Kongreden geçirilebilecek şekilde hazırlanmıştı, ancak taslağın gerçek yazarları hep gizli kaldı.

James Rothschild destekli Alexander Hamilton ile Thomas Jefferson arasındaki tartışmalara Andrew Jackson, Nicholas Biddle de katıldı. 1873, 1893, 1907 mali krizlerinin Londra’daki enternasyonal banker işlemleri yüzünden çıktığı tespit edilmişti.

Paul Warburg, merkez bankası fonksiyonlarını üstlenecek sistemin adını FED koymuştu; mülkiyeti bundan çıkar sağlayacak münferit özel kişilere ait olacaktı, sistem ulusun para ve kredisini kontrol altında tutacaktı. Kongrenin sistemi denetlemesi ön görülmüştü, en azından beyan edilen buydu, ama tüm direktörler doğrudan ya da dolaylı olarak hissedarlar, yani üye bankalar tarafından seçilecekti. Denetim mekanizması açısından bu yöntem Anayasaya aykırıydı. ( Sonuçta ABD Devlet borçları 1 trilyon Doları aştı.)


“ Aldrich- Planının” sözcüsü, eski Princeton Üniversitesi Başkanı New Jersey Valisi Woodrow Wilson 1907 krizinde “ Ülkemizin işleri için J.P.Morgan gibi 6-7 kamu çıkarına odaklı adamdan oluşan bir komite atamış olsaydık bu sorunlar ortaya çıkmazdı” açıklamasını yapmıştı.

Kongre Üyesi Charles A.Lindenbergh de FED yasa taslağına karşı çıkanlardandı. Andrew Frame ve daha nice muhalife rağmen tutulan çok sayıdaki propagandacı ( toplumda isim yapmış kişiler, profesörler..) etkisiyle “ Taslak “ yasalaştı. Cumhuriyetçiler 1910’da Kongrede arkasından da Senatoda kontrollerini ve 1912’de başkanlığı kaybettiklerinden “ Aldrich Planı” Kongrede hiçbir zaman oylamaya sokulmadı.

Senatör La Flotte “ Para Tröstüne “ muhalif olduğundan ABD Başkanlığını kaybederken Woodrow Wilson, Aldrich Planının destekçisi olduğundan Başkanlık görevi için gündeme getirildi.

“ Pujo Komitesinin Para Tröstünü sorgulaması da bir tiyatro idi ( 6000 sayfalık rapor yazılmış olmasına rağmen…) . Komite üyesi “ Samuel Untermeyer ” örneğin Utah Copper Company ve Boston Consoidated ve Nevada Company birleştirme işleminden 775.000 USD ücret almış biriydi, ne senatör La Follette’i ne de Kongre üyesi Lindenberg’i araştırma kapsamına dâhil edemedi. 1912’deki bu inceleme sonucunda Taslak’ın yasalaşması gerektiği savunuldu. Aynı yıl Paul Warburg’un desteklediği Demokratların adayı Wilson 167 oy alan Roosvelt’e karşı ( Taft 15 oy almıştı) 409 oyla ABD Başkanlığını kazandı. ( Dünya Madencilik ve Metalürji devi Rio Tinto’nun Başkanı Sir Robert Wilson bu aileden mi geliyor, araştırmaya değer bir konu… Bakınız Metalürji Mayıs 2005 Sayı 140, Sayfa 23..)

Senatör Root sistemin enflasyon yaratacağı uyarısını yapmıştı, ama Sistem 1929-1939 döneminde  yaşandığı gibi “Deflasyon” yaratmıştı.

1865’de Başkan Lincoln faizsiz yeşil dolar yüzünden, 1881’de Başkan Garfield, para emisyonunu kontrol edenin halkın tüm faaliyetlerini ve ekonomiyi kontrol edeceğini ifade ettikleri için katledildiler. (suikast sonucu öldürüldüler)



Not:  ABD Başkanı Kennedy 4 Haziran1963’te Amerikan Temsilciler Meclisine danışarak çıkarttığı 11110 sayılı kanunla Amerikan Dolar basma yetkisini Federal Reserve Bank’ın elinden alarak Amerikan Merkez Bankasına vermiştir. Anlaşılacağı gibi bu karar da sonu olmuştur. ABD’nin karanlık yüzü olan bu aileler topluluğu çareyi ABD Başkanı John F. Kennedy’i bertaraf etmekte bulmuşlardır. Başkanın ölümünden bir süre sonra bu kanun yürürlükten kalkmıştır. Bu tarihten sonra seçilen ABD Başkanlarının hiçbiri bu konu üzerine gitmeye cesaret edememiştir.

Bazı bilim adamları, FED yasasının yürürlüğe girdiği 23.12.1913 gününü ABD Halkının Hürriyetinin enternasyonal bankacılardan küçük bir grubun kontrolüne geçtiği tarih olarak değerlendirmektedir.

 Ferdinand Lundenberg, 1937’de yayımladığı “ Amerika’nın Altmış Ailesi “ adlı kitabında ekonomiyi kontrol eden kişileri incelemiş ve irdelemiştir. 1914’te FED sisteminde hakim ortakların dağılımı şöyledir.

FED Bank of New York : 203.053 Pay (hisse)
National Bank : 30.000 ,
First National Bank : 15.000 ,
Chase National Bank : 6.000 ,         
National Bank of Commerce of New York City : 21.000 ,

Bu bankaları kontrol eden kişi ve kuruluşlar: Rothschilds, Lazard Freres , Kuhn-Loeb, Warburg Co., Lehmann Brothers.

Altın fiyatlarını manipüle ederek enternasyonal para piyasalarını kontrol altında tutan Rothschild’lerin J.P.Morgan Company, Brown Brothers Harriman, Warburg, Kuhn-Loeb ve J.Henry Schröder ile çok yakın işbirliği içinde oldukları, bunları Amerikan firmaları oldukları halde stratejik yönetim talimatlarını Londra’daki şubelerinden aldıkları, altın, elmas, esir ticareti ve çeşitli kaçakçılık işleri yaptıkları saptanmıştır. Köle ticaretinin başkenti olan Rhode adasındaki Newport zenginliği ile bugün bile turistleri büyülemektedir. 

Yüzyıllar boyu köle ticaretinin merkez üssü Venedik iken (17nci Yüzyıla kadar ) Büyük Britanya okyanusların hâkimiyetini ele geçirince tekel olarak bu işin liderliğini sürdürmüştür.

J.P.Morgan ve Brown’ın Amerika finans sektöründeki üstünlüğü, 19. Asırdaki köle ticareti başkenti Baltimore’un gelişimi ile paraleldir. Her iki firma Baltimore’da kurulmuş. Londra’daki Rothschild’lerin himayesinde şubeler açmış, sonra New York’ta şubeler açarak hem finans sektöründe hem de siyasette “Hakim Güç “ haline gelmişlerdir. Savunma Bakanlığı Müsteşarı Robert Lovett, Brown Brothers Harriman’ın ortağıdır.
 Kitabın yazıldığı tarihlerde ABD Başkan Yardımcısı olan George Bush’un babası Prescott Bush da Brown Brothers’in ortağıdır. ( demek ki Bush Ailesi de köle ticaretinden para kazanmıştır.)

Haber Kaynağı: Murat Sezer-Metalürji Mühendisi


                       










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.