21 Nisan 2014 Pazartesi

Savunma Sanayimizin Gururu ASELSAN




Aselsan (ASKERİ ELEKTRONİK SANAYİ)


Ters Açı 1923
'

 Kıbrıs Barış Harekâtı'ndaki eksikler, Türkiye’de askeri savunma sanayinin kurulmasının zorunlu olduğunu ortaya çıkardı. Barış Harekâtı ordumuzun haberleşme sorunlarını ve elektronik harp kabiliyetinin eksikliğini ortaya çıkardı.

 Ayrıca ABD ve AB Ülkelerinin, ülkemizi karşı uyguladığı ambargo olayın diğer yüzüydü. Bu tip ülkelerle olan ilişkilerde arkadaşlık diye kavramın geçmediğini siyasi ve askeri yetkililer açıkça anladı. Her şey karşılıklı menfaatler üzerine kurulmuştu. Duygulara yer yoktu. 

Buradan çıkarılan dersler sonucu, Kara Kuvvetleri Güçlendirme Vakfının öncülüğünde 20 Kasım 1975 yılında ASELSAN kuruldu. İlk kurulduğunda kimse kuruluşun geçen senelerle birlikte başarısını çok yükseklere taşıyacağının farkında değildi. 2012 senesinde Aselsan ürün yelpazesiyle, Ulusal savunma sanayimizin beyin kuruluşu veya uçak gemisi olduğunu yerli, yabancı bütün uzmanlara ispatladı.

 ASELSAN bünyesinde 4000’e yakın çalışan personel mevcuttur. Bunların 2200 kadarı mühendis, 1100 kadarı teknisyendir. Bunun dışında Ankara’nın Macunköy ve Akyurt bölgelerinde tesis çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca Gölbaşı ‘ndaki  büyük tesisin inşaatı devam etmektedir. 

Aselsan1998 Yılında Azerbaycan’da ilk yurt dışı şirketi olan ASELSAN-BAKÜ şirketini kurup, faaliyete geçirmiştir.

 ASELSAN son beş yıla baktığımızda, dünyadaki en büyük 100 savunma kuruluşu arasındadır. Bu sene verilerine göre 76.sıradadır.

Defense News Top 100 listesine göre Aselsan'ın büyümesi
Yıl
Sıralama
Ciro (Milyon Dolar)
Kar (Milyon TL)
2007
97
308.5

2008
93
488.2

2009
86
643.1

2010
80
762.2

2011
76
848.4
160.7 TL





Firma dört ana grup başkanlığı altında çalışmalarına devam etmektedir.
—Haberleşme ve Bilgi Teknoloji Grup Başkanlığı.
—Mikro elektronik, Güdüm ve Elektro-Optik Grup Başkanlığı.
—Savunma Sistem Teknolojileri Grup Başkanlığı.
—Radar Elektronik Harp ve İstihbarat Sistemleri Grup Başkanlığı-

Aselsan’ın ürün yelpazesi bildirilenden fazladır. Ülkemizin ihtiyaçlarına göre projeler değerlendirilmektedir. Ülkemizin askeri alandaki haberleşme ve radar ihtiyaçlarını hemen hemen yerli üretimle karşılamak düzeyine Aselsan’ın büyük katkılarıyla erişmiş durumdayız. Aselsan her yıl ortalama yaptığı cironun ortalama yüzde 7 kadarını AR-GE çalışmalarını ayırmaktadır. 


Bu kuruluşumuzun yeni teknolojileri kendi kaynaklarıyla üretir hale gelmesi, birçok dostumuz olan ülke dâhil belirli kesimi rahatsız etmektedir. 

Bu yüzden son zamanlarda Aselsan’a karşı yazılı ve görsel basın aracılığıyla, kamuoyunda çeşitli itibarsızlaştırma faaliyetleri dış güçler tarafından başlatılmıştır. Çünkü kendi imkânlarımızla sınıf atlamamız ve bunun farkını varıp, özgüvenimizi kazanıp ekonomik bağımsızlık yolunda ilerlememiz birilerinin hoşuna gitmemektedir.  

 Dünyanın başlıca ülkelerinin gizli deprem teknoloji çalışmaları bilinmektedir. ABD bunu Haarp projesi, Rusya Ağaçkakan projesi, Çin ise Meridyen projesi altında yürütmektedir. Aselsan’ın ise bu yönde gizli çalışmalar yürüttüğünü düşünüyoruz. 

Ülkemizin geleceğinin güvenliği açısından toprak delici tomografi aletinin geliştirilmesi ile ilgili söylentiler ortalıkta dolaşmaktadır. ABD senatosu 1996 yılında bu çalışmalar için 15 milyon dolar kadar ödenek ayırmıştı. Bu aletle tahminen en az 3000 metre kadar derinlikte yeraltında ne olduğunu gözlemliyorlar. Mineraller, tüneller, eski tarih şehirler ve yeraltında bulunan suları bu alet kolayca tespit etmeyi sağlıyor.



 Pr.Dr. Miktad Kadıoğlu , “Van Gölü Ve Yükselen Su Seviyesi” makalesinde 8 yılda gölün 4 metre yükseldiğini anlatıyordu. Bu yüzden Van gölünde 9 milyar tonluk su yükünün fazladan oluştuğunu bildiriyordu.Örnek verdiğimiz yazı "Van Deprem'inden" evvel yayınlanmıştır.


Böyle bir aleti yaptığımızda bunları kolayca tespit edebiliriz. Madenlerimizin ve enerji kaynaklarımızın yerini kendimiz belirleriz. Bu gün ülkemizde yabancıların eline geçen maden alanı 150 bin kilometre civarındadır. Aşağı yukarı yüzölçümümüzün % 18’i kadardır.
 İlginci bu şirketlerin çoğu küresel sermayenindir. Büyük kısmının da dolaylı sahibi Rothschild ailesidir. Nerede maden ruhsatı almaları gerektiğinin cevabını da ABD uydularının bu aletle topladığı bilgilerden alıyorlar. Bu kısa bilgilerin bile bize yerli ulusal savunma sanayinin niye gerektiğini anlatmakta faydalı olacağını umuyoruz.
Makalemiz Aralık 2012’de Barikat 1919 Sitesinde yayınlanmıştır.



Yazımıza 2014 yılında birkaç satır ekleyelim. 2013 sonu yılı itibarıyla Aselsan’ın net satışı 2 Milyar 200 Milyon seviyesine geldi. 2013 senesinin sonunda AR-GE çalışmalarına ayrılan rakam 730 Milyona yükseldi. AR-GE için çalışan sayısı 2293 kişiye ulaştı. 50’ye yakın ülkeye ihracat yapıldı.

Çalışan personelin % 60’ı mühendis, % 27’si tekniker ve çalışanların % 35’i lisansüstü eğitim almış kişilerdir.


Geçen makalemizde yazdığımız ve Milli yazılımlar makalesinde vurgu yaptığımız, Aselsan’ın üzerinde ilk çalışmaları yaptığı toprak delici tomografi aletinin değişik özelliklerini taşıyan hiperspektral kameralarının TÜBİTAK UZAY mühendisleri tarafından yapımına başlandığı duyuruldu.




Hiperspektral Kameralar genelde – Hedef belirlemede- Madde tanımada-Madde sınıflamada- Yüzey özelliklerinin belirlenmesinde kullanılır. Bizim anlayacağımız dilde tarım, maden, çevre, orman, askeri ve daha değişik alanlarda kullanılır. 


Son satırlarda şunu belirtelim. Ülkemizin insanına fırsat ve imkân verilip, güvenilirse ASELSAN’daki gibi, ilerideki yıllarda dünya teknolojisini kesinlikle yeni buluşlar kazandıracaklarını  düşünüyoruz.  .















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.